Hazırlayan ve Sunan: Compir
Blog Konusu: Amerika’dan, günlüğü, seyahatleri, film önerileri vs…
Şahsi Fikrim: Ne zamandır Compir’in bloğunu tanıtmak için fırsat kolluyorum. Bir Kafadan Her Ses’e arada çiziktiriyorum bir şeyler tabi eskisi kadar olmasa da ama bu bloğum tembelliğimin kurbanı oldu bu aralar :))
Compir New Jersey’de yaşayan bir blogcu. Öyle bir blog hazırlamış ki Amerika’nın artısı-eksisi nedir, orda yaşamak nasıldır, Amerika gerçekten özgürlükler ülkesi midir, dünya kaç bucaktır filan her bişeyi satır satır yazmış atlamadan. Kalemi çok sağlam, başarılı bulduğum bir blogcu dostumuz. Bloğunda sadece Amerika ile ilgili bildiklerini paylaşmıyor. Türk sinemasından ve dünya sinemasından seçtikleri, mütevazi ve paylaşımcı bir klavyeden günlüğü , harika yerlerde yaptığı geziler ve fotoğrafları da kategorileri arasında öne çıkanlar. Bloğu hakkıyla kullanan nadir arkadaşlardan buldum ve 10 üzerinden 10 puanı bastım kendisine :))
Son olarak da onu birazcık yakından tanıyabilmek için, kendi kaleminden..
Biliyorum insanın kendi hayatını anlatması kadar zor bir iş yok. özellikle
de kendi biyografini yazmak, bütün bir ömrü bir kaç yüz sayfaya sığdırmak hem
yaşananlara saygısızlık hem de levf-i mahfuz’a bırakılacak pek çok şeyi gün
yüzüne vurmak anlamına gelebilir. Bu endişelerle birlikte, bir gün bu dünyadan
göçüp gidecek olmanın verdiği acelecilikle tüm bir hayatı arzu edildigi ortaya
koymak da mümkün olmayabilir.Pek çok kimse, ömrünün son demlerine yaklaştığını
iyice hissettiğinde başlar otobiyografisini yazmaya. Bazıları niyetlenir de
yazamaz, anlatamaz bile başından geçenleri. Her şey bir sır misali kendiyle
birlikte mezara da gidebilir, geride kalan bizler için büyük bir muamma olmaktan
öte gitmez tüm yaşanılanlar.Bir de, zamanın çıldırtıcılığıyla karşı karşıya
kalan insanoğlu, başından geçenleri detaylandırıp anlatamaz çoğu defasında, bu
yüzden mühim bulduklarını paylaşır, bir kısmını da özetleyerek tarihe kayıt
düşmek ister.Benim yapmak istediğim, belki yukarıda sözü edilen tüm kaygılarla
beraber, hayatımın zihnimden uçup giden detaylarını ölümsüz kılmak, insanları ve
olayları hatırlamak için bir nevi geçmişte tutulması gereken bir hatıra
defterini hayata geçirmek.Siz buna, ister geçmişten özür dilemek de deyin,
isterseniz de geçmişe saygı duymak. by Compir
vay be, ne guzel anlattin beni ben bile imrendim simdi yazdiklarima. alinti yaptigin kisim da aslinda basladigim, ama bir turlu yayinlamaya cesaret edemedigim o yuzden bir yerlerde beklettigim yazilarin ait oldugu bir blogdu. cok tesekkur ediyorum, beni utandirdin…
vay be, ne guzel anlattin beni ben bile imrendim simdi yazdiklarima. alinti yaptigin kisim da aslinda basladigim, ama bir turlu yayinlamaya cesaret edemedigim o yuzden bir yerlerde beklettigim yazilarin ait oldugu bir blogdu. cok tesekkur ediyorum, beni utandirdin…
Kesinlikle dolu dolu bir blog. İnsan okurken “ben de mi blog yazıyorum be” diyor.
Kesinlikle dolu dolu bir blog. İnsan okurken “ben de mi blog yazıyorum be” diyor.