aslında günlük tutmayı hiç beceremedim. birkaç kez girişimde bulundum ama her seferinde ilk hafta gün gün yazılan günlük defterim bir hafta sonra (bazen bir hafta bile dolmadan..) gün aşırı ve ardından daha da aralıklarla yazılırdı zatım tarafından. günlükten ziyade haftalık veya aylık tutuyor gibiydim 😛 günlük tutmak güzel ama sıkıcı bir süre sonra bayıyor. konuşmayı tercih ediyorum. gerçi “söz uçar, yazı kalır” .. orası ayrı tabi..

şimdi son günlerde yaptıklarıma yaşadıklarıma dair günlük tadında bir yazı aktarayım diyorum 😛 gerçi yine günlük olmayacak mesela gün ve saat yok bu günlük yazısında 😛

şurda da dediğim gibi hayatımda tatlı ve tatsız bazı gelişmeler oldu. önce kötüsünden başlayayım:

gece vakti davetsiz bir tanker sitemizin çocuk parkına bodosladı pöff

sanırım yokuş aşağı park edildiği için kendi kendine uçmuş aşağı doğru. uzaktan görsem: “hayalet mi kullanıyo lan bu arabayı” derdim niohoho  ıhıhıhı :p yokuş aşağı bir tanker park etmek.. tam bir trajikomedi! kazaya davetiye diye buna denir.

bu olay Allah’tan gece oldu çünkü gündüz çocuk parkımız haliyle çocuk ve ebeveyn akınına uğruyor. garipsediğimse; o çocuk parkına hala çocuklarını götürüp salıncakta sallayanların olabilmesi. benzer bir kaza riskine çok açık bir bölümde yapılmış o çocuk parkına ben olsam çocuğumu 200 metreden fazla yaklaştırmazdım. 

gelinlik ve gelin ayakkabımla ilgili fotoğraf ve yorumlarımı ise yarın aktarıyorum 🙂 beni takipleyin 😛