Mimi Mimi Bir Kuş Konmuştu :pP

blog-odulleri-mimiEvveeeeeettt bir blog ödülleri mimiyle yine karşınızdayım arkadaşlar P Biliyorsunuz ki daha önce de bu mimi yazmıştık, sanırım ara ara yine bu ve benzeri mimler gelecek ve yine yazacağız. Maksat ayılık etmemek ve sevecen bir blogger imajı çizmek

 ”I Love Your Blog” adındaki minik sevimli lila rengi (bu arada bu rengi çok severim) hedaayeyi sevgili blogcu arkadaşlarım Aquamarine, Zeynep, Nergis, Esrik Öfke, Ailenizin aşıkları Kuzu ile Serzeniş ve Pervane göndermiş. Biraz daha bekleyecektim bir kaç hediye daha gelir muhakkak diye ama hediyeyi gönderen arkadaşları incitmemek ve işi uzatmamak için yazayım dedim bu gecede yatmadan önce. 

Mim konusu malumunuz. Sevdiğimiz 7 bloğu yazıcaz ve o kişileri gidip gidip haberdar edicez. Off yazarken bile yoruldum valla öhö öhö öhö yaşlı kemiklerim sızlıyor  

Hediye gönderen arkadaşlarıma sevgilerimi sunuyorum. Onlarca blog içinden seçilmiş 7 blog içinde kendi bloğumu da görmek birilerinin bana sevgisini göstermesi filan bunlar güzel şeyler. Jestleri severim. Ama bana 7 blog seç, linkini yazıya ekle ve o kişileri haberdar et diyeceğinize “bu yazıyı 10 kişiye yolla dileklerin gerçek olsun” maili gönderin daha iyi. O derece ürkünç bir mim ya hu 😛 Bak yine dilimi tutamadım ama birilerinin de bunları söylemesi gerek yani di mi Seviyorum sizi.  

Ben ilgilendiğim blogları şurda toparladım. Kimilerini okurum yorum bırakırım, kimilerini okurum yorum bırakmadan çıkarım, kimilerine arada bir uğrar çıkarım, kimilerini de sırf blog sahibinin kişiliğini sevdiğim için eklemişimdir filan.. Ve bazen listelerimden sildiklerim/eklediklerim olabiliyor. Keyfime göre listeliyorum blogları. Ve ordan blog gezmesine çıkıyorum genelde. Jestleri severim demiştim ya. Jest yapmayı da severim. Hiç bir karşılık beklemeden kişisel görüşlerimle sevdiğim blogları tanıtıyorum aynı zamanda. Bu da tamamen keyfi. Bazen: “ya hu beni neden listenden sildin” diyenler çıkabiliyor. Ama yani keyfim bilir ben bilmem ne yapayım. Böyle de değişken bi keyfim vardır. İlgimi canlı tutabilen kişiler aylarca listelerimde kalabilir. Herhangi bir Top 10′um yoktur, bazen bir blog benim için süperse bir diğer gün bir başka blog süper olabilir. Tamamen keyfi. Keyfi keyfi takılıyorum işte. Sanırım bir keyfi kelimesi daha yazarsam kusucam ben gidiyorum öğğğkk P

Not: Artık şu şu şu şu şu ve şu gibi mimlere hoşgel, yukardaki gibi mimlere boşver diyorum. Keyfi işte P

Ebenküü Dediğim Zamanlar Hangileri?

Pervanehu “sinirli anılarını bi anlatıver” demiş ve oricinıl bir mim başlatmış. 

Sinirli anılarım boldur benim 🙂 Bana yapılan yamuğu asla unutmam, özellikle içinde “haksızlık ve karaktersizlik” de vardıysa.

Eskiden sosyal görünen ama içe dönük biriydim. Şimdi de çok sosyal bir kelebek değilim ama en azından daha hazır cevap ve hakkını yerde koymayan biriyim. Eskiden vur kafasına al ekmeğini tarzına yakın bir melaike stilindeydim Pp (Halk arasında bu duruma mallık da denir) Gerçi bu bilerek yaptığım bir şeydi. Yani bilerek susuyordum, kırmamak ve iyi geçinmek adına. Ancak suistimaller artınca pasif kızgınlıklarımdan ve kırgınlıklarımdan vazgeçmeye başladım. Şuan oldukça aktif olarak kızıyor ve sinirleniyorum Bir yere kadar yani.. Gayet de mutluyum..

Aklıma gelen ilk kızgınlığım (hani böyle kızgınlıktan yüzünüz yanar, kalbiniz yerinden çıkacakmış gibi atar, adrenalin havuzunda yüzüyormuş gibi hissedersiniz, o derece bir kızgınlıktı) peygamber efendimiz (SAV) için “çöl bedevisi tadında” bir hakaret savuran eski patronlarımdan biriydi. Artı onun gibi ateist olan metresinin de “oruç tutanları salak bulduğunu” söylemesi beni iyice zıvanadan çıkarmıştı. O zamanlar kibardım. Bu yüzden o kızgınlığıma rağmen medeni bir şekide açıklamalar yaptım. Anlattıklarımdan ne kadar nasiplendiler bilmiyorum, sonuçta kalpleri mühürlenmiş olduğuna inandığım, basireti ve idrak yeteneği kapalı kişilerdi onlar. Allah islah etsin tabi yapabileceğimiz tek şey haklarında iyiliklerini, iyi olmalarını dilemek..

Bir de kendini kabadayı sanan salak kızlar vardı bizim okulda. Gelip gidip kendilerine yüz vermeyen, onlarla konuşmayan ya da şöyle söyleyeyim onlara yağ çekmeyen kızlara sataşırlardı. Bende de bir huy vardır sevmediğim ve huyunu beğenmediğim insanlara yaklaşmam. Önce uzaktan süzerim şöyle bir bakarım karakterli mi değil mi diye. Beğenmezsem öyle kolay kolay yüz vermem hatta konuşmam. Bunlar kıl kapardı bana 🙂 Hiç bir işlerini de yaptıramazlardı. Bir gün soyunma odasında “beden” 🙂 dersi için hazırlanırken kızın biri (adı Yeliz’di, okulun en “verici” çift kaşarlı tostuydu ayrıca) durup dururken yanıma geldi ve bana sataştı. Derdi de neymiş biliyor musunuz? O’nun esprisine gülmemişim Çok sinir olmuştum. Kızlar saç saça baş başa kavga etmemizi beklemiş bana sonradan dediklerine göre  Ama ben o ağzımın içine kadar gelip tükürüklerini saçarak bağırmasına rağmen tek laf etmeden soğuk ve boş bakışlarımla yüzüne baktım. Bu arada spor ayakkabılarımı ve eşofmanlarımı giymeyi de ihmal etmedim O bağırmaya devam ediyordu, herkes bize bakıyordu ve ben cidden çok sinirlenmiştim. Ama hayatımda (Gül ablam hariç ) saç saça baş başa kavga etmemiş ve kurallara riayet etmeyi seven biri olarak okulda böyle bir kavga çıkmasına müsaade etmedim. Öylece kapıdan çıkıp gittim. Kız ayıptır söylemesi göt gibi ortada kaldı  Yapmak istediğim tam da buydu zaten.. Ayrıca takındığım tavır bence çok da cool’du yani Ben odadan çıkar çıkmaz kızlar gülmeye başladı. Tabi Yeliz daha da kudurdu bu duruma. Kızlara “ne gülüyosunuz be susun” vs. tarzında laflar ettiğine göre sanırım aleme “madara” olduğunu düşündü :PpP Salak tipleri kudurtmayı seviyorum ehehe..

Bunun dışında ımm.. Bloguma gelip fikirlerimi bilinçli olarak çarpıtarak ya da fikirlerimden gocunarak adsız küfür edenlere kılım. Adını yazıp küfür etse vallah alnından öpücem o tür cibilliyetsiz tipleri  O kadar korkaklarki isimlerini yazmadan yozlaşmış fikirlerini savunuyorlar. (Bu arada bi iki tanesinin kimliğini tespit ettim hadi geçmiş olsun) Artık yayınlamıyorum bu yorumları. Beni yıpratmaya çalışanlara prim vermeyi düşünmüyorum. Amaçlarının ne olduğunu bildiğim için yorumlarıyla blog’umu kirlettirmem. Beni salt kızdırmak amacıyla yazılmış yorumlara da kılım. Sülalerinin kulaklarını çınlatırım ama onların yorumlarını da yayınlamam. Art niyet sezdiğim kişilerin en ufak bir teşebbüsüne dahi tavizim yoktur.

Özel hayatımda da var böyle sinirlendiğim anlar ama onları özelimde bırakmayı tercih ediyorum. Zaten “gereken kişi” bunlardan haberdar. Onları burda yazarak özelimi laçkalaştırmak istemiyorum.

Aklıma gelenler bunlar.

Bir Baayen Olarak ErkeKimden Neler Bekleri"M"im

Oooooo piti piti  karamela sepeti terazi lastik jimnastik biz size geldik bitlendik beni mimmmlemiş. Konumuz “Kadınlar Ne İster?” ..

Soru yüzyılın klişesi olmayı kolaylıkla başarmış, iç daraltan ve sığ bir soru olsa da, cevabı soruyla tezat bir şekilde alabildiğine derin ve göreceli.. Cevap kadınına göre değişir demekle birlikte kendi adıma soruyu uyarlayarak “Çilekli erkekinden neler ister” şeklinde mimi cevaplayacağım.. Zaten mimin amacı da bu.. Ancak soru yanlış sorulmuş.. Herneyse daha da itici olmadan susuyorum :pPp Şimdi cevaplarrrr :pPp

  • Bi kere herifim odun olmayacak. Espriden anlayacak, zeki olacak. Yaptığın espriyi şıp diye çakıcak, çaktığıyla beraber o harika gülümsemesiyle beni büyüleyecek.. Ben de şakayı makayı unutup onun gülüşünü izlicem.. Cümleden çıkartacağımız sonuç: erkekimin dişleri ve gülümsemesi güzel olacak :pPp Bu biiiiirrrr
  • Hemcinslerimle arası Erdoğan ile Baykal’ın arası kadar soğuk olacak.. Diğer dişilere karşı alakasız olacak.. Kısacası kabaca; her klasik Türk erkeği gibi aklı uçkurunda gezmeyecek, işine ve eşine odaklanacak.. Hem kendine hem de eşine özgü programlar yapabilecek kadar demokratik olacak -mesela eşi dağcıdır, dağa tırmanmak istiyordur ama kendisi ise müzikle ilgileniyordur.. Bu apayrı ihtiyaçları tatmin etmeye sıcak bakacak hatta ortam hazırlayacak gibi.. Medeni olucak yani ayı olmayacak ımmşeyy Ama derse ki “benim eşim yalnız dağa çıkamaz” hay hay o zaman o da çıksın :DD Beraber daha eğlenceli olabilir. Eşi de onun ilgi alanında yanında olur, vokal yapar filan.. Ayy ne romantik hehey
  • İğrenç şeyler yapmasın. Mesela yolun ortasında “şeylerini” avucuna alıp da bir aşağı bir yukarı kaşımasın, sonra sokakta lama gibi yerlere tükürmesin, burnundakileri karıştırıp o da yetmiyormuş gibi bir de elinde yuvarlayıp “sümüğünü en uzağa fırlatma rekoru” kırmaya çalışmasın, temiz olsun bol bol duş alsın, roll on ve deodorant kullansın missler gibi koksun ve cirlop gibi görünsün, mümkünse spor yapsın çünkü “bol yağlı et” bulunan bir vücuda tahammül edemem.
  • İlle de özel günlerde değil ama arada sırada çiçek, böcek, bilmemne vs. işte ne olursa.. Beni düşündüğünü, sevdiğini gösterecek hediyeler almalı, hadi hediye olmadı ne bileyim kendine kırdığı yumurtadan bana da kırsın bari.. Bencil ve narsist olmasın, hep bana hep bana demesin beni de düşünsün ve düşündüğünü/sevdiğini göstersin. Sevgisini göstermeyen erkeklere kılım. Bir de bunların bazıları çok enteresan ama sevdiğini gösterince karşılarındakinin götü kalkacak mı sanarlar nedir verdiklerinin on mislini geri almaya çalışırlar, 1 mutlu eder 10 üzerler. Böyle de ruh hastası olmasın isterim. Aklına geldiği an, içinden geldiği gibi doğaçlasın sevgisini bana karşı ve asla kısıtlamasın.. Mesela kucağına alıp sevsin beni mrrrrr, miyauuuwww :DD ..

Dini (islami) konularda da bazı kriterlerim var ama onları eklemiyorum çünkü onlar bayaaa uzun sürebilir 😆

İşte böyle daha da aklıma gelmiyor ama gelirse sonra eklerim buraya. Mimi Birgül‘e ve Anne Periye şutladım onlar şimdi Twi’de birbirlerine girdiler gerçi ama belki bu mim onları tekrar bir araya getirebilir :DD  Barış güvercini gibi kızım vesselam niohoho  Bir de yanıtlar mı bilmem ama astroloji yoldaşım :DD Arti‘ye de bu mimi paslamak istiyorum zihni bakalım bu konuda ne diyecek 🙂 Bir kişi daha var pas atmak istediğim. Kendisi baya baya zeka küpü, neşeli ve ailemizin yemek blogcusu statüsünde 😀 “Halenze Özlem” siz de mimlendiniz efenim.