Kuzum senin derdin ne?

Valla blog’u bir aç bir kapa artema gibi sallabaş oldu garibim. Ama dünyada hep denge olacak diye bir şey yok, dengesizlik de olacak ki denge anlaşılabilsin değil mi? 😛 Blogger sendromlarını ti’ye alırken ben de arızalandım iyi mi? Aç kapa aç kapa bakalım sonu nereye varacak bu işin 🙂

Bir Sinir Küpünü Sabır Küpüne Çevirmek Mümkün Müdür?

barış huzur aşk sevgiÇoğu kişinin anlayamadığı hatta anlamsız görünen ani bir patlamalarım,  aslında hakikaten benim açımdan nedenli olarak arıza durumlar nedeniyle gerçekleşiyor olsa da; ben bir “sinir küpü” yerine bir “sabır küpü” olarak yaratılmış olmayı çok isterdim. Sinirleri alınmış kuzu eti gibi yumuşacık ve körpecik. Hatta biraz daha kassam polyanna bile olurdum. İşime gücüme bakardım, relax relax oh miss..

Aşk-ı Memnu'da Müthiş Final: "Her Canlı Ölümü Tadacaktır"

Aşk-ı Memnu dizisine takıldım bu gece zaplarken, malum bugün meşhur veda finali vardı ve ben de aşkı memnu kitabını okumuş ve dizinin baştan bir kaç bölümünü izlemiş biri olarak merak ettim ne olacak bakalım Bihter’e diye 😛 Dizinin bir çok yeri sulandırılmış (günümüze uyarlanmış :P) ve kitapta belirgin olarak görülen “ahlaksızlık” kavramı dizide “aşk“a dönüştürülmüş (ya da aşk olarak sevimli(!) gösterilmeye çalışılmış) olsa da, veda finalindeki son kitaba sadık kalınarak hazırlanmış. Takdir ettim 😛

Açıkçası” benim gibi” bir Yengeç burcu için fazla ağır ve duygusal bir veda bölümüydü. Oldukça derin duygularla söylenen cümleler vardı ve bu beni baya etkiledi. Dizinin tamamını izleyemedim sadece Bihter’in silahı kalbine dayadığı sahneyi ve ondan sonrasını izleyebildim. Ama izlediğim o bir kaç dakikada, 79 bölümlük “zina, entrika, yalan ve ihanet” dolu o diziyi aklayan bir cümleye takıldı gözüm.. “Her canlı ölümü tadacaktır” .. Bihter’in tabutundaki cümle.. Ve tabi birde o saltanatlı devlet gibi duruşuyla tüm dünyaya hükmedecekmiş gibi duran hatun Firdevs hanımın felç geçirmiş hali. Tüm bunlar, “anlayabilenler için” şimdiye kadar yapılanların sevimli ve güzel değil, aptalca ve çok çirkin olduğunu ifade etti cümlelere dökülmese de. Bir eli yağda bir eli balda yaşarken, her istediğini alıp her istediğini yapabilirken bir insan, yaptığı hatalar ve adım attığı çirkin yollar yüzünden renkli görünen (renkli demiyorum dikkat ederseniz) bir hayatın arkasından nasıl “bir anda” hiç olabiliyor, en çokta bunu gösterdi aslında.

“Ne ekersen onu biçersin” .. Ne doğru bir laf..

Dizi değil mübarek, anlayabilene ve ders alabilene tefekkür hazinesi bu son bölüm adeta. Ağzını bir karış açıp Bihter’e ya da Behlül’e hayran hayran bakanların bu sonucu çıkarmalarını bekleyemem tabi, o ayrı 🙂

Beşir Adnan beye herşeyi anlattığında gayri ihtiyari sarfettiğim cümle: “Ohh yaa sonundaa!!”

sonradan eklenen not: yalnız şunu da paylaşmadan edemiyorum, az önce bu yazıyı yayınladıktan sonra yazının altındaki etiketlere bakıyordum google adsense reklamı gözüme takıldı. aşkı memnu ile ilgili yazdığım bu yazının altında bakın hangi google adsense reklamı çıkmış muahaha

aşkı memnu yazısında çıkan google adsense reklamı

Yorumsuz 😀