Hacamat Yaptırdım Sıra Sülükte..

Hamileyken hacamat ve sülük yaptırılmıyor bildiğim kadarıyla. Kimi yapılır diyor, kimi yapılmaz, ne dedikleri belli değil, kimseye de güvenmiyorum açıkçası.. Birçok kaynakta yapılmaması gerektiği yazıyor. Aslında çokta ihtiyacım var hacamat ve sülük yaptırmaya sezonu da gelmişken.. Ama tabi riske atmak istemiyorum hamileliğimi. Ben son hacamatımı hamile kalmadan 2-3 ay önce filan yaptırmıştım yanlış hatırlamıyorsam. İlki ve sonuncusu en kolayıydı, en acısızıydı. İlki sırttan 3 noktadan yapılmıştı, çok rahat geçmişti. Sonuncusu kafamın arkasından yapıldı, o da hiç acımamıştı. 2 kere bacaklarımdan farklı noktalardan yaptırdım ki, bacaklarımın hassas kısımları ciddi ciddi acıdı hacamat yaparken. Hamile kalmasaydım kafadan ve kulak arkasından yaptırmaya devam edecektim, sinüzitim ve migrenim için.

hacamat kanı

ilk yaptırdığım hacamatta çıkan kan

Geçen ay rüzgarlı havada bayağı şifayı kaptım ve hali hazırda var olduğunu sandığım sinüzitim ciddi bir biçimde reaksiyon gösterdi. Resmen gözüm ve yüzümün sol yanı şişti, göz altlarım kızardı ve özellikle başımı öne eğdiğimde (namazda secde yaparken mesela) inanılmaz acılar çektim. Neyseki bu durum sadece iki gün sürdü, sanıyorum ki adaçayı, ıhlamur ve bal sayesinde azalarak geçti. ilk kez sinüziti bu kadar şiddetli hissettim vücudumda, hamile olduğum için çocuğa iltihap geçer diye açıkçası korktum da. Çünkü; zaten aylardır sol üst azılara ait diş etlerim şiş durumdaydı ve bunun nedeni diş etlerimin sağlıksız oluşu ya da dişlerimin iltihaplı oluşu filan değildi (diş doktoruna görünmüştüm) Araştırdığımda, sinüzitin ciddi belirtilerinden biri olduğunu öğrendim üst diş etlerinin durup dururken şişmesi olayının. Ben hamilelik hormonlarındandır diye düşünmüştüm halbuki, diş doktoru böyle olabileceğini söylemişti. Netice-i kelam:; bal gibi de sinüzitim galiba, hadi bana geçmiş olsun.. Bütün bunlarla başlığın ne alakası var değil mi? 🙂 Sinüzitim ve migrenim için sülük tedavisi yaptırmak istiyorum da, o açıdan böyle bir giriş yaptım konuya..

sülük tedavisinde ve tedavi sonrası dikkat edilmesi gerekenlerden bir kısmını ekliyorum bilgim dahilinde..

SÜLÜK SEÇİMİNDE DİKKAT EDİLECEK NOKTALAR

Özellikle yüz için küçük sülük seçilmesi gerekirmiş, aslında tüm vücut için yapılacak sülük tedavilerinde hep küçük sülük kullanılması daha faydalı olurmuş, sülük ve hacamat tedavisi yapan bir yakınımızın dediğine göre. Çünkü; küçük sülüklerdeki enzim (sülüğün şifa veren maddesinin) oranı daha yüksek oluyormuş, daha genç oldukları için. Ayrıca daha önce kullanılıp, kusturulmuş olma ihtimali de olmuyormuş küçük sülüklerin. BAZI ŞEREFSİZLER SÜLÜKLERİ KUSTURUP, TEKRAR KULLANABİLİYORMUŞ DA O YÜZDEN! SÜLÜK TEDAVİSİ YAPTIRACAĞINIZ YERDE KOCA KOCA SÜLÜK GÖRÜRSENİZ KESİNLİKLE YAPTIRMAMANIZI TAVSİYE EDERİM! Dediğim gibi, başkasında kullandıkları sülükleri kusturup, tekrar kullananlar olabiliyormuş, işi ticarete dökenler arasında! Bu yüzden mümkünse sülüklerinizi kendiniz temin edin ve küçük (genç) sülüklerden alın. Zaten büyük sülük demek yaşlı sülük demektir ki; kusturulmamış olsa bile içerdiği enzim oranı düşük olduğundan, küçük sülüğün vücudunuza vereceği faydadan çok daha azını size verebilir. Kullanılmış bir sülüğün bir daha kullanılmaması da kesinlikle şart.

Annem ve ablalarım da benim gibi hacamat yaptırdılar. Kafadan yapılan annemi de beni de ilk başta biraz sarstı açıkçası, ilk haftalar baş dönmesi filan oldu ara ara. Haccam kadın önemli değil dedi ama annem ürktü biraz 🙂 Ben yine yaptıracağım inşaAllah hamilelik sonrası ne zaman yaptırabiliyorsam. Çünkü devam etmem gerekiyormuş biraz sümüksü ve koyu renkli kan çıktı benden. Bu da hasta bir kafaya işaretmiş 😀 anneminki benimkinden de beter, köpüklü möpüklü çıkmış. Daha önce depresyon atağı geçirmiş kadın zaar.. Çektiği çileler, yaşadığı haksızlıklar vs… Çok üzülmüş şimdiye kadar, biz de az üzmedik kardeşler olarak, Allah bizi affetsin. İnşaAllah hacamatlar şifasına vesile olur. Bakalım hamilelikten sonra hacamat ve sülüğe devam.. Emzirme döneminde yaptırılabiliyor mu acaba? Bunu da bir araştırmam lazım tabii..

Gururlanma İnsanoğlu (narsistlere hediyemdir)

Gururlanma kibirlenme boşuna. Sen de osurmuyor musun? Burnunu karıştırmıyor musun? Bir gün bile sıçmasan nasıl da göbeğin şişiyor kabız oluyorsun. Günde 5-10 kez tuvalete gidip işeyen kim? Kıllarını almasan vücudun hanzoya dönecek. Bir iki öğün yemek yeme karnın bando mızıka çalar. Su içmeden adım atamazsın. Ya çevrende insan olmasa? kime hava atacaksın mazallah. Her köşende bir ihtyacın var. Her taşın altında bir yenisi. İhtiyaçlarla dolusun. Acınmaya ve merhamete muhtaçsın. Çünkü aciz bir mahluksun. Çünkü ne yeteneklerini, ne aklını, ne paranı, ne de güzelliğini sen var etmedin. Ama sen diğerlerinden üstünsün ya. Nasıl aciz olacaksın ki. Ama unutmaki, aciz olmayan hiçbir şeye ihtiyaç duymayandır. Söyle şimdi: osurmadan bir iki gün geçirebiliyor musun? (günün sorusu)

MOLAAAAA :P

Asıl işlerimi yapmaya başlamadan önce her daim biraz oyalanırım şimdi de olduğu gibi. Bu yapmam gereken işlerden kaçma isteğimin bir yansıması mıdır bilmem ama işlere hücumbot gibi saldırarak dünyayı unutmaktan iyi oluyor nefes alıp düşünerek işe başlamak. Dünyanın pause düğmesine basmak gibi birşey. İyi de bari işlere başladıktan sonra verilmiş bir mola olsaydı ya 😛 Yok olmaz ama ben farklıyım ya… Ben işe başlamadan (da) mola verebilirim hıh. O da benim lüksüm olsun.

Blog’umu çok ihmal ediyorum kurstu, stajdı, İETT otobüsleri çilesiydi vs. Hala atlatamadım yoğunluğu. Fiziken görünüşte bir aksiyonum yok artık. Ama ruhen hala yorgunum ki; bugün staja gitmek için otobüs durağına koşturuyordum rüyamda.. Üstelik elimde diş fırçası ve tarakla hazırlanmaya çalışaraktan durağa koştururken 😛 Ne stressmiş beeee… Biteli kaç hafta oldu hala atamadım ruhumdan..

Geçicek benim biricik hassas ruhum, geçicek 😛

Ben asıl kurs yönetiminden M. hn.ın aramasına bağladım ama bu rüyayı. Aradı: “çilekli kız nasılsın napıyosun” dedi 😛 Ya da ona benzer bi cümle. Kısacası hiç duymadığım kadar samimiydi kouşurken. “Heh” dedim, “tamam çıkarı var bunun kesin, hemen şutlamam lazım” 😛 Zira öyleydi de.. Benim bir işe yerleşmem için aramış. Kadıköy’de bir call center (çağrı merkezi) şirketinde iş bulmuş bana. Benim işe yerleşmem onun da çıkarına olacak. Herneyse bu kadar fesata bağlayıp kalbi fasit etmeyelim zaten o kısmına çok takılmadım. Bir işe ihtiyacım olsa gidip mülakat yapardım bulduğu şirketle. Sırf fesatlıktan kendi çıkarımı da zedeleyecek değilim ya 😀 Ama işe ihtiyacım kalmadı bu yüzden geri çevirdim nazikçe. Sınav sonuçlarımız da 10 güne kadar belli olacakmış.. Ay bi heyecan yaptım ki sormayın 😛 Sınavda sorular baya kazıktı açıkçası beklemediği kadar hemde. Ve uzun zamandır 100 soruluk ve 60 dklık bir sınava girmediğim için önce uyum sağlayamadım ama son 5 dk. kala bitirdim neyseki 😛 Bir an, sınıftakilerden 20 soru geride olduğumu fark edince zihin açıklığımı gazladım da o açıdan 😛 Okuduğum ayetel kürsi’nin de hakkını yememek lazım ama, onu okuduktan sonra daha bir çabuk çözdüm soruları. Ablamda da aynı etkiyi yaratmış. Harbi yaradı.

Neyse şimdi şu başta zırvaladığım işlere kolumu sıvayayım. Bu kadar çalçene molası kâfi 😛