nikah günü yaşadığım aksilikler..

nikah günü yaşadığım aksilikler..o gün şen şakrak uykumu almış bir şekilde uyandım. bir gün öncesinden yine saatler süren bir konuşma da yapmıştık aşkımla. “yarın relax oluyoruz tamam mı aşkım” vs. beni bir görseniz yaşam koçu edasında eşime öğütler veriyorum 🙂 ama gel gör ki nikah günü gelip çattığında o beni sakinleştirdi muahaha öğütlerimin hepsini tek tek yedim dolayısıyla. gerçekten maşallah kendisinden hiç beklemediğim bir performans sergiledi (sakin ve rahattı, üstelik beni germek yerine benim gerginliğimi almaya çalıştı) beni bir kez daha etkiledi o gün  ❗

nikah günü beni gerecek derecede yaşadığım bazı aksilikler oldu. aslında tam vaktinde kalkmıştım ama yine de vakit yetmedi. yeni evlenecek gelinler okusun ki onlar da benim yaptığım hataları yapmasın 😉

ühüü

banyoda süren uzun keyif banyomla başladı herşey muahaha banyoda iş uzayınca kahvaltıyı da yarım yamalak amerikanvari şekilde ayakta masadan birşeyler atıştırarak yaptım. üstelik birde kuaförü almaya ben gidicektim onu da masada kahvaltı yapan ablama emrivaki yaptım da öyle hallettim 😀 bu arada kuaför eve gelmişti ve ben hala gelinliğimi giymemiştim. herneyse kuaför hanıma da kahvaltı sofrası kurdum vs. sgr zaten vakit yetmeyecek hanımefendiye hizmet ettim birde o gün.. ikinci gerginlik sebebim buydu.. üçüncüsünü büstiyer-jartiyer ikilisinin içine girmeye çalışırken yaşadım böööğğğ en sinir bozucu olan buydu çünkü tam yarım saat uğraştım hatta sinirden ağladım, küfür ettim.. yüksek sesle hemde.. küfürlerimi içerden duymuşlar mıdır acaba muahaha ağzıma biber sürülecek derecede acı küfürler ettim gayri ihtiyari.. bir yandan da içerde akrabalar, komşular, kuaför vs. var onlar ağlamamı, küfürlerimi duyuyor mu diye endişeleniyorum filan.. off hiç hatırlamak bile istemiyorum acayip bir gerginlik haliydi :w neyse sonunda çözdüm nasıl giyeceğimi de anneciğimin de desteğiyle içine girdim. gelinlere önerim; gelinlik için aldıkları iç giyimleri önceden prova etmeleridir.. sırada gelinlik vardı.. off öyle dardı ki benim gibi XS -34- bedenli bir hatun bile içine giremedi gelinliğin muahaha bir 20 dk.da gelinlikle uğraştık açıkçası.. etti mi yuvarlak hesap bi saat.. kuaföre kala kala iki,üç saat süre kaldı ki daha sırada ablam da vardı makyaj & saç yaptırmak için..aksilikler bitti sanıyorsanız yanılıyorsunuz kızdım

gelinliğimi diktirdiğim moda evinden gelin başı için tafta almıştım, türban yaptırmayacağımı eşarp şeklinde bağlatacağımı da söylemiştim. ama onlar şal gibi dikdörtgen kumaş vermişler kızdım gelinliği teslim alırken paldır küldür bakmadan çıktım işte kontrol etmeyeyim diyorum hayatı etmeyince de böyle oluyor gel de kontrolcü bir insan olma şimdi.. ben mi böyleyim yoksa herkes mi bilmiyorum ama kendimi hayatın akışına bırakmaya çalıştığımda, hani daha rahat, relax olduğumda mutlaka ya biri kazıklıyor ya da böyle aksilikler meydana geliyor.. illa ki son kontrolleri ve incelemeleri yapmam lazım sanki..

işte böyle eşarp kumaşı da yanlış olunca kuaför baya bir mücadele etti onu eşarba dönüştürmek için.. neyseki duvak tülünden iki tane almıştım da gelin başı birşeye benzedi. o tül de olmasa gelin başı süslü filan olmayacaktı günlük eşarp gibi kalacaktı.. makyajım istediğim gibi değildi ama istediğime yakın oldu bronz, kahve ve ten rengini kullandım hatta kullanmasını istediğim far ve ruj benimdi önceden aldım bir sürpriz yaşamamak için.. çünkü; gelini “ay ne güzel makyaj” değil, “ay ne güzel gelin” diye gösteren makyajlar; naturel ve soft makyajlardır bence.. abartılı ve aşırı makyajlar gelini ucuz gösteriyor kanaatindeyim.. hele dekolteli ve düşük straplez gelinlikler aman yarabbim! gelinlik masumiyeti ve saflığı simgeler, böyle giyinen ve süslenen gelinler ise midemi kaldırıyor!

herneyse makyajım dediğim gibi istediğime yakın oldu, gelin başı da eh işte gelinlikçimin hatası yüzünden travmatik bir hızda ilerledi ama fena da olmadı hani. herkes çok beğendi. tabi herkesin beğenmesi benim beğenmem anlamına gelmez hiçbir zaman 🙂 (ben beğenirsem herkes beğenir ama..) yine de eh diyorum gelin başım için de.. kuaför gelin başı için çok uğraştı ve ablamın makyajına da saçına da vakit kalmadı ama o neyseki daha kuaför işe başlar başlamaz kendi kuaförüne doğru yol almıştı.. kısıtlı vakit kaldığından.. “aslında eve kuaför çağırmışım zaten, ne bu işgüzarlık şimdi!” cinsinden ona da kızmadım değil, o da gerdi beni yalnız bırakarak ama iyiki de gitmiş çünkü eve çağırdığım kuaför yalnız geldi!! bu yüzden iki,üç saat sadece bana yetti..

eve gelen akrabalar, komşular ve çocukların çıkardığı sesler de eve kuaför çağırmamak gerektiğini düşüdürdü bana. çünkü beni o sesler ve kalabalık da çok gerdi. ayrı bir odada olmama rağmen sürekli kuaförle benim bulunduğum odaya girip çıkan birileri olduğundan streslendim. kastamonudan, avcılardan vs. gelenler oldu, uzun zamandır görüşmediğim akrabalarım, komşularım beni görmeye geldi ama ben onların bazılarına bir hoşgeldin bile diyemedim o telaşede.. işin acı kısmıysa (kendimi suçladığım kısma geliyoruz) karşıma çıktıkları ve onları gördüğüm halde kelime kontörüm bitmişçesine konuşmak aklıma gelmedi niohoho sanki beynim durmuştu. bu safoşluğun farkına vardığımdaysa nikah salonuna doğru yola koyulmuştum. bu suçluluk duygusu da o günkü saçma sapan ruh halime bir tutam biber katmaya yetmişti.

nişanımda ve kınamda şen şakraktım ancak nikah günümde yaşadığım bu stresli anlar nikah günümü “birazcık” somurtuk geçirmeme sebebp oldu. kimi buna “hem ağlar, hem gider” sendromu dese de bunun asıl nedeni yukarıda yazdığım aksilikler ve işlerin benim istediğim gibi gitmeyişiydi..

bir sonki yazım yeni evlenecek gelinlere öneriler ve nikah günü fotoğraflarımız..

Kadıköy’de özel tasarım diktirdiğim kırık beyaz (ekru) tesettürlü gelinliğimi görmek için tıklayın

davetiyemiz.com sahtekârlığı

davetiyemiz.com sahtekârlığıdavetiyemiz.com dolandırıcılarıyla alâkalı bir yazı yazdım.. bu sahtekârlardan önce nikah davetiyesi sipariş ettim.. o sorunluydu güç bela hallettik filan.. stupid gibi nikah şekerlerini de bunlara sipariş ettim.. aynı hatayı iki kez yapmak ahmaklık ya hani.. hakikaten ahmaklık yani bu yaptığım ikinci “aynı” hata..

davetiyemiz.com sahtekârlığı

son yaptıkları terbiyesizlik şalterlerimi arttırdı.. davetiyemiz.com sahtekârlığını okumak isteyen buraya >> davetiyemiz.com sahtekârlığı

davetiyemiz com şikayetimi yazabildiğim her yere yazacağım 🙂 böylelerine ekmek yedirmemek lazım internette.. hadi bakalım..

sonradan eklenen not: davetiyemiz.com’un son sahtekârlığı 🙂

davetiyemiz.com bir iki gündür bu yazı altına Mehmet Akif Kaya, Mehmet Ovalı ve Orhan Polat isimlerini kullanarak müşteri sıfatıyla yorumlar bırakmaktadır. davetiyemiz.com’a övgüler yağdıran ve davetiyemiz.com’un hizmetinden pekte memnun kalmış bu uydurulmuş müşteri yorumları, tek bir kişi tarafından aynı IP’den yazılmıştır. davetiyemiz.com‘un köylü kurnazı yetkilisi tarafından.

işte ispatı >> davetiyemiz com sahtekarları