Hayat Bana Güzel Lay Lay Lomm

Hayat neden mi bana güzel?

  1. Çağrı merkezi müşteri temsilciliği eğitim kursum bitti
  2. Çağrı merkezi müşteri temsilciliği (ttnet) stajım bitti
  3. Sertifika sınavım iyi geçti
  4. Özel hayatım çok özel 😉
  5. Takoz Nokia cep telefonumu Vatan bilgisayar’da son dakika indirimi yakalayarak %25 indirimle daha ince bir takoz Nokia cep telefonuyla değiştirdim (6303i) Aslında 6700 chrome alacaktım ama şeytanın bacağını kırıp daha düşük bir modele tav ettim kendi kendimi 😛 Nette görüp aşık olduğum 3710 pembe rengini de hiçbir yerde bulamayınca bunu aldım.
  6. Japonya’dan pembe bir japon style kaşmir kaban getirtiyorum hem de sadece 89 tlsına
  7. Artık 50 kiloyum
  8. Odam beyaz gül kokuyor
  9. Annem sülük tedavisi ile romatizmal ağrılarından kurtulmaya başladı
  10. Herşeyi yazarsam nazar değer dahası bana kalsın 😉

Akademik Meslek Eğitimim ve Staj Günlerim

Akademik meslek (Çağrı merkezi müşteri temsilciliği-agent’lık) eğitimimi tamamladım. Sıra staja geldi. Stajda ilk haftamı bitirdim. İlk hafta back office’de data ekibinde çalıştım. Hafta sonuna doğru asıl işimiz olan call center (çağrı merkezi) ekibine katıldık akademiden beraber gittiğim arkadaşlarla. P.tesi eğitime devam edicez çağrı merkezinde. Kıl bir kadın hariç herşey çok iyi. Kıl dediğim kadın çağrı merkezinin eğitmeni ve geçici takım lideri. (“Öyle bir geçer zaman ki” dizisinin Cemile’sine benzemesi çok acı. Ben Cemile karakterini çok seviyorumda.) Kendisine kıl olduğumu anladığı için en çokta bana özel itinalı kıllık gösterileri bulunuyor. Onun dışında yüz kaslarını büzüştürerek “gülme benzeri” jestten bolca gönderiyor ona buna 😀

Stajda olduğum çağrı merkezinde verilen hizmet TTnet kurumsal ve bireysel internet paketleri üzerine. Türk Telekom’un kurumsal satış kanalı olan bir şirketteyim yani. İş çok iyi, işyeri güzel, çalışanlar güler yüzlü ve sıcak işin iyi tarafı üstler de iyi. Ama ben staj sonu ayrılıcam çünkü daha önemli işlerim var. Eğitime başlarken farklı planlarım vardı, staj sonrası çalşırım diyordum ama fikrimi değiştiren güzel/hayırlı gelişmeler yaşadım 😉 Hem ben staj sonrası orda kalmasam bile onlara kardeşimi bırakmayı düşünüyorum 🙂 Kardeşimden bahsedince CV’sini göndermesini rica ettiler İK’dan, kardeşim de hemen özgeçmişini güncelledi ve gönderdi.

Ara not: Üff şu eğitim ve staj işine başlayalı iyice bi resmileştim blog’a yazı yazmayı bile unutmuşum muahaha

Eğitimde de şuan staj yaptığım yerde de kendimi bir türlü bırakamıyorum, kimseye tam manasıyla güvenmiyorum çünkü. Her “işle alakalı ortamda” karşılaşırım bu durumla. Ama sanırım en doğrusu da bu çünkü etraf insan görünen yaratıklarla dolu. İnsanın en ufak bir mutluluğunu veya başarısını kıskanıp tuhaf tuhaf düşmanlıklar görmek mümkün oluyor. En iyisi kimseye bulaşmamak fazla özele girmemek bu gibi ortamlarda mesafeyi korumak. Mesafeli davrandığım/konuştuğum için bana ruhsuz diyen bile oldu staj yaptığım yerde muahaha Eeee adamına göre, n’apıcaksın.. Gereksiz risklere lüzum yok.

Neyse ya şu staj işini bitirip, sınava da girdik mi gelsin sertifikam sonra home home sweet home heart hehey Dediğim gibi daha önemli işlerim var artık 😉 😉 😉

Bıdı Bıdılayasım Gelmişken Bıdı Bıdılayayım Dedim :P

Hızlandırılmış mesleki akademik eğitime devam. Artık son haftalar ve mülakatlar başladı staj için işyeri ayarlıyor akademi. Son günlerde diksiyon dersinde tekerleme tekerler olduk 😛 Aslında yuvarlar olduk demek daha doğru çünkü o kadar garip ki cümleler arada yutuyoruz 😛 Allah için ben düzgün okuyorum baya da hızlıyım bu performansı ben bile beklememiştim 😛 Okuduğumuz bikaç tekerleme:

Çatalca’da topal çoban çatal yapıp çatal satar, nesi için çatalca da topal çoban çatal yapıp çatal satar? Kârı için çatalca da topal çoban çatal yapıp çatal satar.
Dört deryanın deresini dört dergâhın derbendine devrederlerse, dört deryadan dört dert, dört dergâhtan dört dev çıkar.
Uluborlulu utangaç Ulviye ile Urlalı uğursuz Ulvi uğraşa uğraşa Urfa´daki urgancılara uzun uzun, ulam ulam urgan sattılar.

niohoho