30.hafta gebelik

Şarköy’den döndüğümden beri host problemimle cebelleştiğimden uzun süredir blog’umla ilgilenemedim. Ne zamandır da hamile blog kategorimi güncelleyemedim farkındayım, bugün host sorunlarımı halletmiş gibiyken bir yazı yazayım dedim şekeri fazla kaçmış çayım ve fındıklı biscolata stixim eşliğinde :p

öncelikle hayatımda çok hızlı gelişmeler oluyor bir senedir bunu fark ettim bugün. geçen sene bu zamanlar kocamla daha nişanlanmamıştık bile misal 🙂 şimdiyse 30 haftalık hamileyim. bir başka hızlı gelişme de, canım kardeşim artık asker yolcusu  ühhüü  bu salı gönderiyoruz kısmetse, acemilik için Aydın’a. gönlü güzel blog takipçilerimden hayır dualarını bekliyorum kardeşim ve yaklaşan doğumum için.

gebelikte 30.hafta sandığım kadar korkunç geçmiyor. çok şükür rabbime, şu zamana kadar -maşallah deyiniz lütfen- öyle aman aman herhangi bir sıkıntım darlanmam vs. olmadı. nazar değer belki, iyi gözle baksa da annelerin bile nazarı değebiliyor ya.. o açıdan her detayı paylaşmayacağım, ama genel olarak hamileliğimde 30. haftaya, burda bahsettiğim >>> hamilelikte yaşanan sıkıntılar dışında bir sıkıntı yaşamadan geldim. şu sıralar  sadece -muz yemediğimde özellikle- bacak ve ayak krampları beni rahatsız ediyor. birde yatarken sağa sola dönmek sorun oluyor biraz. tabi eskiden şiş göbek yoktu rahat rahat sağ sol ileri geri istediğin hareketi yapabiliyorsun muahaha şiş göbek bir ağırlaştı ki sormayın.

medipole gittim iki gün önce Sema Ovalı’ya. tartısına göre 64.1 kilo çıktım. evdeki tartımda 63 çıkıyor sabah aç karna tartılınca. 11-12 kilo almışım şu ana dek. bebeğim de 1.250 gram olmuş. 30.hafta sonunda ne kadar olur kimbilir fiyuuuuwwff muahaha göbeğim patlamasa bari niohoho göbeğim o kadar sivri ki; 3 doktor ve 1 asistan doktorun kız teşhisi koyduğu bebeğe herkes kesin oğlan kesin erkek olur bu çocuk diyor muahaha  millete: “annem bana hamileyken de karnı sivriymiş, ona da hep oğlan olacak demişler, beni erkek beklemişler” demekten bıktım yeminle :p

medipol hastanesinde medikal muhasebe bölümünden doğum fiyatlarını aldım, suit ve normal odaları inceledim, hastaneyi gezdim. hastane çok lüks değil, odalar küçük denecek büyüklükte ama kullanışlı ve temiz. hastane genel olarak vasatın biraz üstünde bana göre. normal doğum paketi -SGK anlaşmalı- 1.450 lira, sezeryan doğum paketiyse 2.350 lira. Dr. Sema Ovalı’yı arkadaşlarımdan bir kaç tanesi çok çok övdü, birde Medipol hastanesinin yenidoğan yoğun bakım ünitesi Türkiye’de en iyi 2. yoğun bakım ünitesiymiş ki, doğum yapacakların yoğun bakım ünitesi iyi olan bir hastanede doğum yapması çok önemli. o yüzden o hastaneyi tercih edecektim, ancak; evime baya uzak olduğunu giderken fark ettim, sanırım evime daha yakın Şişli veya Levent civarında bir hastane ayarlayacağım. ben demir hapı -yani kan ilacı- ve multivitamin kullanıyordum aynılarına devam et dedi Sema hn., bir de kalsiyum hapı verdi bunlara ek olarak. kalsiyum hapında ekstradan çinko, magnezyum filan var. kramplarımı da hafifletir bu hap büyük ihtimal..

lierac paris jel çatlak kremim bitti biteli chicco anti stress çatlak kremi kullanıyorum, şuan çok memnunum güzel yağlı bir krem ve güzel nemlendiriyor cildi. kokusu da çok doğal ve rahatlatıcı hafif bir koku, gerçekten “anti stress” galiba. lierac çatlak kremini sorduğum herkes önerdi özellikle kadın doğum uzmanı doktorum. lierac bitince alamadım daha ucuzunu görünce de atladım hemen. chicco çok daha uygun fiyatlı.. şuan işime de yaradığını düşündüğüm için onu kullanıyorum. 2.kutu da bitsin yine lierac jel çatlak kremi alacağım ama, çünkü sonradan acı süprizler yaşamak istemiyorum -karın ve göğüs çatlakları gibi mesela..- etkisi iyi ama ne oluuur ne olmaz garantili olan çatlak kremi varken hiç riske girmeye lüzum yok..

hamile kıyafetleri de almaya başladım kendime. gerçi robalı birkaç maksi elbisem iş görüyor ama -doktora giderken filan özellikle- hamile pantolonlarım daha çok işe yarıyor, daha pratik geliyor bana sanki bir tunik bir hamile pantolonu. kızıma ne ciciler aldım ne ciciler burdaki pembelilerden sonra 🙂 kızımın bütün çeyizlerini fotoğraflayamadım ama bir kısmını vaktim olunca yine yazmayı düşünüyorum blog’uma 🙂

anneler günü çiçeği

not: anneler gününde zühre pardesü anneler günü etkinliğine katıldık annem ve ablamla.. gül mekan blog‘unun sahibi ablam da katılıma hak kazanmış, o da kızını aldı geldi. güzel bir etkinlikti, gerçi bu etkinlikle ilgili bir yazı yazacağım ama burdan da teşekkür etmek istedim zühre pardesüye ve canım arkadaşım, “anne perimcim” zühre pardesü sosyal medya sorumlusu Ümmü Gülsüm Yaşar’a. not içinde not: fotoğraftaki çiçek anneme anneler gününde aldığım çiçek.

dip not: yazılarımı okuyanlar yorum yazsın ya hu, bıktım sessiz takip edilmekten  muahaha

çanakkale gezisi fotoğraflarımız

bi haftalık şarköy tatilimiz esnasında çanakkale’ye de uğradık demiştim. 2009 yılındaki çanakkale gezimizin fotoğrafları için bir buraya bir de buraya bakabilirsiniz.

bu seferki çanakkale gezimizde ay sonu askere gidecek olan bitanecik canım kardeşim de vardı. şarköye gittik o da birkaç gün sonra damladı çocuğun canı gezmek istemiş eniştesi de ara gelsin dedi bikaç gün keyif yaptık şarköyde hep beraber 🙂 tabi çanakkale’yi de gezdik, askere gitmeden önce oldukça anlamlı bir gezi yapmış oldu kardeşim. neyse fazla uzatmadan çanakkale gezisi fotoğraflarımızı ekliyorum, bu sefer kilitbahir kalesine uğramadık eceabat’tan geçerken ama kilitbahir fotoğrafları görmek isteyen olursa ilk paragrafta paylaştığım yazılara göz gezdirebilir.

bu arada giresun ve trabzon sümela manastırına da gittik bu sene biliyorsunuz 🙂 trabzon gezimizin resimlerini burda paylaşmıştım ama giresun fotoğraflarını unuttum ben :p ilerleyen günlerde onları da eklerim yine unutmazsam :p kısmetse bir iki hafta içinde safranbolu gezisi de yapıcaz kocamla birlikte.

bu seneki çanakkale gezisi fotoğraflarımız

not: şu fotoğrafları dün atabilseydim yazım dün sabah yayınlanacaktı , hostumdaki ve wordpress alt yapısındaki teknik problemler yüzünden bir gün gecikmeli yayınlayabiliyorum yazımı kızdım

Aile Boyu Emirgan-Sarıyer Keyfi :P

Dün annem ve kardeşimle beraber biraz hava alalım dedik Emirgan-Sarıyer taraflarına gittik. Zaten ikisi de garipler ben geziyorum onlar boynu bükük bana bakıyor muahaha Hadi annem neyse de kardeşim 20 yaşına gelmiş bi delikanlı yok ama cıx, ne gezme var ne tozma çocukta, zaten o da ben gibi faşistin önce gideni.. Nereye gitse bi faşoluk çıkartıyor arkadaşının doğum gününe gitmiş bi kere, içki içeceklermiş arkadaşlarından bazıları eğlence ya içkisiz olmaz malum standart Türk aklı 😛 Çocuk (kardeşim olan bu :P) “siz içerseniz ben giderim” demiş olay çıkartmış, onlar da içmemiş muahaha Bi kere de İTÜ’de kuzenin okulunun önünde kamp kurdu bunlar, Barışa rock konseri olacak. Ordaki çocuklar full uçmuş zaten bilirsiniz 😀 Bira mira muhabbeti yapmaya kalkmışlar çadırı yıkmış başlarına giderim valla diye :p Al beni vur kardeşime 😀  Çok şükür züppe, zinakar ve alkolik gençlerden değil bu tertemiz yönüyle gurur duyuyorum kardeşimin.. (aman maşallah diyeyim nazar mazar değer)

Laleler soluyoooorrr huuu :/ Gitmeyenler varsa yetişsin bu hafta, bu hafta gittiniz gittiniz, gitmediniz havanızı alırsınız lale male kalmayacak haftaya ❗

Levent’te yol kenarında papatya bahçesi gibi bir alan hazırlamışlar, bu fotoğraf ordan.

papatyalar

Bunlar da Emirgan’da çektiklerimden sizler için seçtiklerim. Fotoğrafların üzerine tıklarsanız orjinal boyutta görebilirsiniz.

2010 İstanbul Sarıyer Emirgan lale bayramı

Sarı Köşkte bir yemek yedik. Kafeterya, açık büfe ve restaurant olarak üçe ayrılmış Sarı köşk. Duyduğuma göre sabah 8’den akşam 9’a kadar açıkmış restaurant bölümü. Biz açık büfe takıldık 🙂 Ama annem kırmızı etobur bir şahsiyet olduğundan pek tatmin olmadı bu yemeklerle muahaha Gerçi kebap vardı ama sulu idi patatesli filan hani adını unuttum şimdi. Balık ve tavukta vardı ı-ıh annemi onlar da kesmez 😀 Annemi bundan sonra köşke möşke götürmicem yemeğe, direkt kebapçıda ya da iskendercide soluk alıcaz öyle anlaştık muahaha Yemeklerin lezzeti ve servis 10 üzerinden 7 diyeyim hadi, cömertliğim tuttu..

İstanbul Sarıyer Emirgan Sarı Köşk İçi Dışı ve Yemekleri